İlişkideyken İnsanın Görmediği Ancak Ayrılık Sonrası Pişman Olduğu 10 Şey

Bir münasebet bittiğinde hepimiz tahminen de bunun pişmanlığını yaşıyoruzdur. Karşındaki kişi senin beklentilerini karşılayabilen biri değildir fakat sen o sırada sadece onu sevdiğin ve alakanın sürmesini istediğin için verilenle yetiniyorsundur. Geriye dönüp baktığında insan sanırım en çok da bunun için kendisine üzülüyor.

İlişkideyken insan huzur kaçmasın diye birçok şeye susarken buluyor kendisini. Birlikte toplumsal medyada fotoğraf paylaşılmaması, rahatsız olunan bir hususla ilgili rastgele bir şey yapılmaması üzere gibi… Bunları alaka bittikten sonra geriye dönüp baktığında anlıyor insan. Aslında insanın ilgide arbede çıkarmadan düzgünce kendisini anlatmaya fırsatı olmalı.

İnsan ilişkideyken hoş date’lere çıkmak, sevdiğiyle birlikte vakit geçirmek istiyor. Lakin partnerin bunu yapan biri olmadığında sen de alakada rastgele bir sorun çıkmaması için date’e çıkmamayı kabul eden birine dönüşüyorsun. Yahut bu bireye dönüşmeden evvel partnerinle büyük tartışmalar yapıyorsun fakat işe yaramadığını görünce mecbur kalıyorsun…

Ne yazık ki insan sevdiğinde partnerini savunmak istiyor. Bunu bazen arkadaşlarımıza bazen de kendimize karşı bile yapıyoruz. Onun hakkında bir şey düşündüğümüzde “Yok ya xx sebeple yaptı bunu” diyerek kendi aklımızda onu aklıyoruz. Aslında her şey çok açıkken bir mazeretlerle bu durumu değiştirmeye çalışıyoruz.

Hepimiz bağın bir periyodunda “O özel günleri pek önemsemiyor” diyerek bizim için özel olan bir şeyin yok sayılmasını yaşamışızdır. Fakat aslında hakikat olan şudur, o kişi özel günleri önemsemiyor olsa bile sen önemsiyorsan o günü hoş geçirmeni sağlamalıdır. Yıl dönümü, doğum günü, ufak kutlama sebepleri… Bunların es geçilmesini istemiyorsan geçilmemeli.

Dedik ya, insan sahiden de sevince gözü kör oluyor ve olağan hayatında asla kabul etmeyeceği şeyleri kabul etmeye başlıyor. Manipülasyon da bunlardan birisi. İnsan ilişkideyken vakit zaman manipülasyona uğradığını fark etse bile buna ses çıkarmıyor zira alakasının sürmesini istiyor. Aslında manipülasyonun olduğu bir ilginin sürmesi ne kadar hakikat ki?

İlişki iki kişilik bir şeydir. Devamlı karşındakinin planlarına uyduğun şey aslında tek taraflı fedakarlıkların yapıldığı bir irtibat tipidir. İlgi boyunca senin isteklerini görmezden gelen birisiyle birlikteydin, bu hakikat. Lakin bunun seninle alakalı bir durum olmadığını kabullenmelisin. Bunu kişiselleştirirsen kendi kıymetini sorgularsın, ki bu da çok gereksiz olur.

Bir bağlantı düşün ki karşındaki partnerin her türlü şeyi yapıyor ancak özür dilemesi daima sana kalıyor. Bu tanıdık geldi mi? İnsan hakikaten de ilişkideyken bunların farkına hiç varmıyor ancak şu an düşündüğünde eminiz ki “Neden ben devamlı özür dileyen konumdaydım?” diyorsundur. O sana adım atmadığı için doğal olarak sen özür diliyordun.

İlişkideyken insan kendi arkadaşlarını da alakaya dahil etmek, kocaman yeni bir toplumsal ortam yaratmak istiyor. Lakin bazen partnerler bu mevzuda isteksiz oluyor. Senin partnerin bu bahiste isteksiz olanlardandıysa eminiz şu an sen de bu husus üzerine kara kara düşünüyorsundur. “Beni neden arkadaşlarıyla/ailesiyle tanıştırmadı ki?” bunun karşılığını vermek sıkıntı. Ancak emin ol onun arkadaşlarına muhtaçlığın yok!

Geldik son maddemize… Aslında ilişkideyken tüm red flag’leri görüyoruz fakat o sırada ilginin bozulmasını istemediğimiz için hepsini bir bir yiyoruz. Bağın başında güzel gördüğümüz o “küçük” yanılgılar, ileride çok daha büyük yanılgıların habercisi oluyor. Doğal ki kusursuz insan yok lakin büyük yanlışları da güzel görmek gerçek değil!