Eski FBI Casusu Hepimizin İnandığı Vücut Lisanı Palavralarını Bir Bir Çürüttü
Nisan 9, 2025Karşınızdaki kişi gözlerini kaçırıyor, elleri burnuna gidiyor ve kollarını kavuşturuyorsa çabucak “Yalan söylüyor!” diye düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Yıllardır sinemalarda, dizilerde ve hatta iş görüşmelerinde bile bu cins hareketlerin palavrayla bağlantılı olduğuna inandırıldık. Fakat eski bir FBI casusu ve vücut lisanı uzmanı Joe Navarro’ya nazaran işler o kadar kolay değil. Zira çoğumuzun gerçek sandığı şeylerin aslında bilimsel bir temeli yok. Hatta kimileri büsbütün uydurma olabilir.
“Kollarını kavuşturdu, kesin senden hoşlanmıyor.” diyenlere berbat bir haberimiz var.
Joe Navarro, insanların kollarını kavuşturmasının bir savunma ya da “engel koyma” hareketi olmadığını söylüyor. Tersine, bu davranışın daha çok kişinin kendini sakinleştirme gereksiniminden kaynaklandığını belirtiyor. Yani bir nevi kişinin kendine verdiği küçük bir sarılma üzere.
Düşünün, sinemada film beklerken ya da toplu taşıma sırasında birini beklerken kollarınızı kavuşturmanız pek olağan değil mi? Navarro da tam olarak bu örnekleri vererek, hareketin engelleme değil rahatlama maksadı taşıdığını vurguluyor.
“Gözünü kaçırdı, demek ki palavra söylüyor.” mi dediniz? Yanıldınız.
Navarro’ya nazaran, biri bir şeyi düşünürken ya da başında bir bilgiyi işlemeye çalışırken öteki tarafa bakması son derece doğal. Bu durumun palavra söylemeyle hiçbir ilgisi olmadığını açıkça belirtiyor.
Yani birinin üste ya da yana bakması, yalnızca zihinsel bir süreç sürecini söz edebilir. “Biri bunu palavrayla ilişkilendiriyorsa, o kişi yalnızca iddia yürütüyor demektir.” diyor zira bilimsel olarak bu davranışın palavrayla kontağı yok.
Burnunu kaşıdı, boğazını temizledi diye çabucak yargılamayın.
Kişi burnuna dokunuyorsa ya da ağzını kapatıyorsa, kesinlikle bir şey saklıyordur diye bir kanı vardır bilirsiniz lakin Navarro burada da epey net konuşuyor. Bu hareketlerin tamamı bir cins kendini yatıştırma davranışı. Yani gerilimli ya da korkulu olduğumuzda elimizin yüzümüze gitmesi büsbütün doğal bir reaksiyon. Navarro bunu da “Pinokyo tesiri yok, büsbütün efsane” diyerek açıklıyor.
Gerçekten nelere bakmalı? Eski bir casusa nazaran gözümüz glabella’da olmalı.
Navarro, alın bölgesinde iki kaş ortasındaki glabella denen noktayı birinci işaret olarak gösteriyor. Bu alanın gerilim ya da baskı altında birinci sinyalleri verdiğini söylüyor. Ayrıyeten kişinin boynunu ya da başının eğik olup olmadığını da gözlemlermiş. Baş eğikse kişi rahat hissediyor olabilir fakat bu hareket apansız kaybolursa, ortada bir sorun olduğunu düşünebilirsiniz.
Ancak kendisi bile hiçbir vakit yalnızca vücut lisanına bakarak kesin bir yargıya varmadığını söylüyor.
